28 Şubat 2014 Cuma

cebimdeki öyküler 4


içimi zaman zaman nedensiz hüzünler dolduruyor.çocukken ve ilkgençlik yıllarımda mutluluğun ve umudun kokusunu alırdım.burnumun direğini sızlatırdı.

şimdi hüznün
aradığını bulamamışın kokusu burnumu sızlatıyor.

acaip sıkılıyorum.
nerede olsam hep bir dejavu -yaşanmışlık hissi.

sabah aynı şekilde kalkış.
diş fırçalama-yüz yıkama..giyinme vs.herşey aynı.
iyiki erkek değilim ve traş olayım yok.sonra sokaklar.
sokakları paylaştığım insanların yüz ifadeleri.
günün ilk saatlerinde bile yorgun bezgin,kızgın yüzler.hanibiri bişi desede patlasam yüzleri.kısılı dudaklar.

sonra kızlar ellerinde telefon konuşan.ve konuşurken sanki çılgın bir sevişmeden ya da aşk ilanından kayan gözler dudak ifadeleri.ve tel kapanınca anında değişip ortama uyan ifadeler.

tavus kuşu konseptindeki genç erkekler.kotları düşük.kuaför çırağı havalı.

yolu süpüren temzlik işçileri bile süpürge elinde aynı dünden devam havasında.oysa taksa kulaklığınıdansederek süpürse yolları.nekadar hoş olacak ya.(devam edeceğim)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder