dr.dr.dr. sen uslanmazsın...hiç birimiz nimet
değiliz...anlamak yetmez bakış yetmez ama göbek atmak yeterliyse
..olumsuz her cümlen sönmemiş bir volkan gibi...sosyolojiyi niye
sevmiyorum biliyor musun ? çok yeni bir bilim ve temel prensipleri hk.da
net fikirler yok hele bizim gibi ülkeler için ayağının biri doğuda biri
batıda tüm fikirler ve duygular eninde sonunda tam ortadan yırtılıyor
tabi bu arada çok bacak arası yırtılıyor bu son cümle erkekler içinde
geçerli bir dışavurum...hadi toplumu çözemedik psi.analizler yapalım
birey üzerinden ondada freud u aşan yok jung adler fromm psi .biraz o
temel prensipleri olmayan dediğim sosyolojıyle sosladılar ...geldik yine
''bana biraz annenden bahset''döngüsüne...etrafına bak hep afra tafra
sanki her yaşananı sadece kendi yaşamış pozlarında insanlar ..eski yıkık
dökük fikirlerine panjur klima takarak modernleştiren ahmaklar..ya
baksana eskiden mektup diye bişey vardı ajite etmiyorum hani yazardık
bazen 2 satır bazen 20 sayfa..gönderirdik cvp beklerdik..şimdi anında
kes-kopyala-yapıştır ..o beyaz kağıtlara neler yazardık belki şimdi
benim yaptığım biraz o ..aslında okuduğumuz dinlediğimiz baktığımız çoğu
şey genelde çözümden üretimden ne kadar uzak ...sonuçsuz süslü
cümlelelerin tuzağından kurtulmayı bekleyen böcekler gibiyiz..çoğu
şeyden kaçıyoruz ve kaçtıklarımız hep ensemizde...kur yapanların iltifat
edenlerin değil küfür edenlerin yok sayanların küçümseyenlerin
peşindeyiz...ne dersen de aşkta sevgide dostlukta siyasette hayattan
bağımsız düşünülemez aslında bir bütün içinde muazzam bi uyum var ama
biz içinden cımbızlayıp bir şekilde hayatımızı bok ediyoruz bu konuda
başarılıyız yitip gidene kadar...belki bize eş değil arkadaş lazım yani
her zaman tatlı ve derin sohbetler edebileceğimiz ve ayrıldıktan sonra
da tadı damağımızda kalacak ve bize yetebilecek...inanarak yapmak- bırak
teoriyi eylem bile yetmiyor artık- bazen inanarak yapmak gerçek
bu...yaşamak için yiyenler yemek için yaşayanlar arasında ki fark
gibi...bu mekanik hayattan bir şekilde kurtulmak lazım canlı olan
herşeye özlem bu yaşayan nefes alan...karnından konuşanlara inat birgün
fazla yaşamak ne bileyim hayatın kendisi sanat ...sanat denilende
doğanın kaba bir yansıması...olrikli niçeli kamulu alıntılı yazmadım
çünkü türkçe düşünüyorum ve kendi toplumumla milletimle dinimle barışık
yaşamak istiyorum teoriden ve siyasetten uzak..birşeyleri kırıp dökmeden
yapmak doktor kırdıktan sonra ehemniyeti yok telafiside...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder