cebimdeki öyküler
ilk bileklerimi kesmiştim.
üstelik çok gençde sayılmazdım.
sızıdan çok kanın akışındaki sıcaklığa hayret etmiştim.
uzun süren sıkıntılı sürecin çözümüydü eylemim.
belkide iddealaşmak dı yaşamla.etrafımda oluşturduğu parangaları kırabilme yöntemi.
belkide çözebilmekdi derdim evrenin varoluş nedenini.biryerlerde gizlenen tanrı nın varlığını duyumsama isteği.
o ya da bu.
kan daha hızlı akacak sanıyordum.rengini daha kırmızı.tembelce sızıyordu.ve siyaha yakındı rengi.
beyaz mermere damlattım.test yaptım nerde rengi daha güzel olacak diye.gezindikce arkamda lekeler bırakdı.
müzik açdım beklerken.
içmediğim sigarayı yaktım.öksürdüm.basınçdan kanama arttı.
deneysel davranayım..evrelerini yazayım dedim.
çok aptalca geldi.
hep devinimsiz duramazdım zaten.
saçlarımı boyadım bende.
renk-ahenk.20 şubat.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder