3 Mart 2014 Pazartesi
günah çıkarma....
"bir hayalete karşı mücadeleye başlamak zorunda olduğumu keşfettim. bu
hayalet bir erkekdi, onu daha iyi tanıdıkça 'evin şeytanıi' şiirindeki
kahramanın adını verdim ona. evin hayaleti korkunç tatlıydı. olağanüstü
yakışıklıydı.. genellikle hiç bencil değildi. aile yaşamının zorlu
sanatında mükemmeldi. tavuk varsa kanadı o alırdı. esiyorsa cereyanda o
otururdu. kısacası, öyle yaratılmıştı ki, hiçbir zaman kendi düşünceleri
ya da istekleri olamazdı, tersine başkalarının düşünce ve isteklerine uymayı yeğlerdi o.
ve hepsinden öte -buna değinmeme gerek bile yok belki- arıydı. yazmaya
başladığımda daha ilk sözcüklerde onunla karşılaşıyordum. kanatlarının
gölgesi kağıdımın üzerine düşüyor, odamda adımlarının hışırtısını
duyuyordum... arkamdan usulca yaklaşıyor ve fısıldıyordu... sevimli ol,
daha alımlı ol, kandır, cinsinin hilelerini kullan. senin de kendine ait
bir beyninin olduğunu kimsenin anlamasına izin verme. ve hepsinden
önce: saf ol.kendine yolculuk yap ve kalemimi yönlendirmeye çalışıyordu.
şimdi, haneme kazanç olarak geçirdiğim bir eylemi anımsıyorum... arkama
döndüm ve silgimi aldım.hatalarım kusursuz ve vazgeçilmez
olmalıydıetkilenim yüzde beşyüz."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder