İki ucu düğümlenmiş, bir ip gibi içimdeki karmaşa.
Nereye baksam parlak bir kapı görünüyor gözüme, ona doğru gidiyorum ardında çözümler var diye… Kapılar uçurumlara, uçurumlar dipsiz yarıklara dönüşüyor ansızın.
Tutunacak bir dal arıyorum. Tutunmak, kendime.
şimdi...
dama çıkmış, elimde kesme kristlden kadehimle şarabımı yudumluyor ve sana ışığını göstermeyen tüm yıldızlara kadeh kaldırıyorum!
uykumu bugün kapının önünden geçen bir eskiciye verip karşılığında eski ciltli bir hikaye kitabı aldım :
"içinden tren geçen yalnızlıklar"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder