Feride, savaşta mızıka çalan kız...
Cenaze arabalarının arkasına takılan saçları var...
Yürürken topal kahkahalar atıyor hatta kalan kötülüklerin üzerine...
Kısa film gibi çekiliyor canı tek karede...
Akşam yemeğinde sürekli eksilen tabakların sebebini bilmiyor belki de...
Bir mızıkası var kurşunla çalışan kanla yağlanan ve dişleri yaralanmış cep tarağıyla ölmemiş çocukların saçlarını tarayan elleri var.
Toplama kampına annesiyle giden ve ölüm müsameresinde midesi alkış tutan kız Feride...
Bir deri bir kemik kalan düşleri var...
Atının ayağına konserve kutusu bağlayarak düşmanın dikkatini dağıtan zekası var...
Çok garip bir kız feride.
Çok garip kız...
Feride, savaşta mızıka çalan garip kız...
Dünyanın burnuna kaçıyor bombalar ve tek hapşırıkta ölüyor Feride...
Bit taraması yapıyor silahlar ve yoklama sonrası eve ölü gönderiliyor çocuklar...
Veli toplantısı yapıldı Feride, özgürlüğün zayıf; beden dersinde iyi kaçamıyormuşsun kurşunlardan,
müzik dersinde sela sesleri fışkırıyormuş beslenme çantanızdan...
Veli toplantısı yapıldı Feride!
Özgürlüğün zayıf...
Feride atlara kahkül kesen kız...
Cennet fakültesine giden diğerlerinin haritası...
Dizleri çamurdan pastalı...
Askerlerin köpekli saçlarına kemikli şampuanlar düşünen kız...
Savaş çok saçma...
Mızıkma sesleriyle mızıka çaldı Feride.
Kavuniçi karpuzları oyan çekirdeksiz bir çocukluğu var Feride'nin...
Saçı da uzun aklı da...
Savaş kaçta bitecek ona göre giyinecek feride plastik kefenini ve ona kadar sayıp kaçacak mızıkasıyla..
Ölüm burada rafadan...
Ölüm burada rafadan...
Gökten üç bomba düştü;
Biri ateş satan kibritçi kızın başına,
Diğeri tankların torpido gözlerini oyan Feridenin mızıkasına...
Üçüncüsü elinde kaldı dünyanın...
Bilmem ki alıcısı çıkar mı bu vicdansızlığın...
Alıntı
Cenaze arabalarının arkasına takılan saçları var...
Yürürken topal kahkahalar atıyor hatta kalan kötülüklerin üzerine...
Kısa film gibi çekiliyor canı tek karede...
Akşam yemeğinde sürekli eksilen tabakların sebebini bilmiyor belki de...
Bir mızıkası var kurşunla çalışan kanla yağlanan ve dişleri yaralanmış cep tarağıyla ölmemiş çocukların saçlarını tarayan elleri var.
Toplama kampına annesiyle giden ve ölüm müsameresinde midesi alkış tutan kız Feride...
Bir deri bir kemik kalan düşleri var...
Atının ayağına konserve kutusu bağlayarak düşmanın dikkatini dağıtan zekası var...
Çok garip bir kız feride.
Çok garip kız...
Feride, savaşta mızıka çalan garip kız...
Dünyanın burnuna kaçıyor bombalar ve tek hapşırıkta ölüyor Feride...
Bit taraması yapıyor silahlar ve yoklama sonrası eve ölü gönderiliyor çocuklar...
Veli toplantısı yapıldı Feride, özgürlüğün zayıf; beden dersinde iyi kaçamıyormuşsun kurşunlardan,
müzik dersinde sela sesleri fışkırıyormuş beslenme çantanızdan...
Veli toplantısı yapıldı Feride!
Özgürlüğün zayıf...
Feride atlara kahkül kesen kız...
Cennet fakültesine giden diğerlerinin haritası...
Dizleri çamurdan pastalı...
Askerlerin köpekli saçlarına kemikli şampuanlar düşünen kız...
Savaş çok saçma...
Mızıkma sesleriyle mızıka çaldı Feride.
Kavuniçi karpuzları oyan çekirdeksiz bir çocukluğu var Feride'nin...
Saçı da uzun aklı da...
Savaş kaçta bitecek ona göre giyinecek feride plastik kefenini ve ona kadar sayıp kaçacak mızıkasıyla..
Ölüm burada rafadan...
Ölüm burada rafadan...
Gökten üç bomba düştü;
Biri ateş satan kibritçi kızın başına,
Diğeri tankların torpido gözlerini oyan Feridenin mızıkasına...
Üçüncüsü elinde kaldı dünyanın...
Bilmem ki alıcısı çıkar mı bu vicdansızlığın...
Alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder