yüreğinde bir akşamüstüydü, gözlerin henüz doğmamış yıldızlar kadar masum, ellerin henüz vurulmamış ceylanlar kadar ürkekti.
yüreğinde bir akşamüstüydü,
yeni uyanmış tanrının kalp atışından anlıyorduk yaşamın cennetten uzak bir yerde kaldığını, henüz ihanetler bu kadar pahalı da değildi hem, hatta tenin daha yeni yetme fahişenin arka cebindeki adresler kadar taze et kokuyordu...
idare lambasıyla önünü göremeyen ayaklarımızda çamurlu, yırtık ölümler vardı ve biz yüreğinde bir akşamüstü yağmur yağsın diye bekliyorduk. Evet kaçıyorduk bir anlamda, buram buram yokluk kokup cennetten uzaklaşan yaşamaya karışırcasına kaçıyorduk...
yalandık, ucuza giydirilmiş bir çift kuklaydık perşembe pazarında; ki sen aşka satılıktın, bense yalnızlığa...
tanrının lügatında, herhangi bir yalandık oysa...
yüreğinde bir akşamüstüydü,
yeni uyanmış tanrının kalp atışından anlıyorduk yaşamın cennetten uzak bir yerde kaldığını, henüz ihanetler bu kadar pahalı da değildi hem, hatta tenin daha yeni yetme fahişenin arka cebindeki adresler kadar taze et kokuyordu...
idare lambasıyla önünü göremeyen ayaklarımızda çamurlu, yırtık ölümler vardı ve biz yüreğinde bir akşamüstü yağmur yağsın diye bekliyorduk. Evet kaçıyorduk bir anlamda, buram buram yokluk kokup cennetten uzaklaşan yaşamaya karışırcasına kaçıyorduk...
yalandık, ucuza giydirilmiş bir çift kuklaydık perşembe pazarında; ki sen aşka satılıktın, bense yalnızlığa...
tanrının lügatında, herhangi bir yalandık oysa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder