gavurların manic monday dediği aslında pazar gecesi
sendromu yada pazar gecesi hüznü modern çağın hafta başına karşı
reaksionu..aslında .hala yaşıyoruz şükredelim
hikayesi doğru..ama bazen taa cuma akşamından pazartesi herşeyi bıraktığımız
yerde bulacağımızı bilmek hayatın daha kolaylaşmıyacağını dahada
zorlaşacağını.....o güne 48 saat kazanıp dahada çözülmemiş konularla
başlamak gerginliklere neden oluyor..eğer güncel senden çok şey
bekliyor ve sen ona yetişemiyorsan sendrom şiddetli oluyor.en üzücü olan şey anne yada babaysanız o gerilimin
çocuklara yansıyıp pazar telaş ve karmaşasını çocuklara verip
pazartesine çığlık çığlığa çocuk bırakmak..
olayları yönetemiyorsak
ipin ucunu bırakmak en iyisi.delidumrul halleri..........
zaten de zurnanın zırt dediği yer de burası değil midir,
sırmasaçlıkıvırcıkkelrapunzel?!.
walla kötü yere, bi sorumluluğu olan hemen herkesin fena kanadığı bi
yere ii bi parmak basıyonuz!. ama ben bundan kendime faydalı bi
çıkarımda buluncam!.
bi kere, o "gavurların manic monday dediğini bilmiyodum, pazar gecesi,
yaut da "pazar ertesi"ne; öğrenmiş oldum..
şu cümleyi de çok tuttum ben; "aslında pazar gecesi sendromu ya da pazar
gecesi hüznü modern çağın hafta başına karşı reaksionu..".. bunu aldım
hafızama.. pazartesi üstüne bi konuşma filan olursa anında hatırlıycam
ve kullancam da, eğer patent iznin, bi onayınız olursa!. olmasa da canın
saolsun; ben böyle kesin özet bi cümle duydum ya, yeter..
bide şu; "eğer güncel senden çok şey bekliyor ve sen ona yetişemiyorsan
sendrom şiddetli oluyor. bknz:kel rapunzel"
en 'bide...'si de şu, en can alıcı noktası olayın; "olayları
yönetemiyorsak ipin ucunu bırakmak en iyisi.delidumrul
halleri.........."
buna bittim ben!. pis güldüm!. pis güldüm diyince yanlış anlaşılmasın
şurda; fena güldüm anlamında yani, sinsi sinsi, manidar manidar, mânâlı
mânâlı bi sırıtış değil, açıktan, kahkahaya dönüşmese de hani şööle otuz
iki diş tekmil!.
ama bu demek değil ki, şu cümleyi okuyunca aklıma bişe de gelmedi..
cümlenin "olayları yönetemiyorsak" kısmı beni bi olayın hani bi şarta
mecburi bağlı olarak, mecburi götürdüğü o yere doğru sürükledi, elimde
olmadan.. hani halk arasında o meşhur darb- mesele; "eğer ki
mütegallibelerce size zorla çekilcek bi hareket, üstünüze işlencek
menfur bi fiil varsa şahsınıza karşı, yapılcak en iyi şey ditrenmek ve
daha çok acımasına sebep olmak değil, sanki de bi spor yapıyomuş gibi
düşünüp, sırt üstü yatıp, mekik vaziyeti alıp bazı bitakım kasları
çalıştırmanın keyfini çıkarmaktır"..
bakın şurda, şu kadar uzun, gereksiz, bişe diyecek ama bin dereden
kelime getiren, kulağını tee berden gösteren cümlenin günahkârı benim
lakin; de ama şu ön şartlı cümlenin hatırlatıp getirip bıraktığı şu
yerde de gıdım suçsuzum ekmek çarpsın!.
insan beyni işte; konduğu yerde durmuyor!. şurda zoraki mef'ul oluşla
ilgili şu darb-ı meseli örnekleyerek mevzuyu şurda bi yere bağlıycam
filan derken beynimi ter bastı terbiyesizim!.
ne zormuş bea!.
sendromu yada pazar gecesi hüznü modern çağın hafta başına karşı
reaksionu..aslında .hala yaşıyoruz şükredelim
hikayesi doğru..ama bazen taa cuma akşamından pazartesi herşeyi bıraktığımız
yerde bulacağımızı bilmek hayatın daha kolaylaşmıyacağını dahada
zorlaşacağını.....o güne 48 saat kazanıp dahada çözülmemiş konularla
başlamak gerginliklere neden oluyor..eğer güncel senden çok şey
bekliyor ve sen ona yetişemiyorsan sendrom şiddetli oluyor.en üzücü olan şey anne yada babaysanız o gerilimin
çocuklara yansıyıp pazar telaş ve karmaşasını çocuklara verip
pazartesine çığlık çığlığa çocuk bırakmak..
olayları yönetemiyorsak
ipin ucunu bırakmak en iyisi.delidumrul halleri..........
zaten de zurnanın zırt dediği yer de burası değil midir,
sırmasaçlıkıvırcıkkelrapunzel?!.
walla kötü yere, bi sorumluluğu olan hemen herkesin fena kanadığı bi
yere ii bi parmak basıyonuz!. ama ben bundan kendime faydalı bi
çıkarımda buluncam!.
bi kere, o "gavurların manic monday dediğini bilmiyodum, pazar gecesi,
yaut da "pazar ertesi"ne; öğrenmiş oldum..
şu cümleyi de çok tuttum ben; "aslında pazar gecesi sendromu ya da pazar
gecesi hüznü modern çağın hafta başına karşı reaksionu..".. bunu aldım
hafızama.. pazartesi üstüne bi konuşma filan olursa anında hatırlıycam
ve kullancam da, eğer patent iznin, bi onayınız olursa!. olmasa da canın
saolsun; ben böyle kesin özet bi cümle duydum ya, yeter..
bide şu; "eğer güncel senden çok şey bekliyor ve sen ona yetişemiyorsan
sendrom şiddetli oluyor. bknz:kel rapunzel"
en 'bide...'si de şu, en can alıcı noktası olayın; "olayları
yönetemiyorsak ipin ucunu bırakmak en iyisi.delidumrul
halleri.........."
buna bittim ben!. pis güldüm!. pis güldüm diyince yanlış anlaşılmasın
şurda; fena güldüm anlamında yani, sinsi sinsi, manidar manidar, mânâlı
mânâlı bi sırıtış değil, açıktan, kahkahaya dönüşmese de hani şööle otuz
iki diş tekmil!.
ama bu demek değil ki, şu cümleyi okuyunca aklıma bişe de gelmedi..
cümlenin "olayları yönetemiyorsak" kısmı beni bi olayın hani bi şarta
mecburi bağlı olarak, mecburi götürdüğü o yere doğru sürükledi, elimde
olmadan.. hani halk arasında o meşhur darb- mesele; "eğer ki
mütegallibelerce size zorla çekilcek bi hareket, üstünüze işlencek
menfur bi fiil varsa şahsınıza karşı, yapılcak en iyi şey ditrenmek ve
daha çok acımasına sebep olmak değil, sanki de bi spor yapıyomuş gibi
düşünüp, sırt üstü yatıp, mekik vaziyeti alıp bazı bitakım kasları
çalıştırmanın keyfini çıkarmaktır"..
bakın şurda, şu kadar uzun, gereksiz, bişe diyecek ama bin dereden
kelime getiren, kulağını tee berden gösteren cümlenin günahkârı benim
lakin; de ama şu ön şartlı cümlenin hatırlatıp getirip bıraktığı şu
yerde de gıdım suçsuzum ekmek çarpsın!.
insan beyni işte; konduğu yerde durmuyor!. şurda zoraki mef'ul oluşla
ilgili şu darb-ı meseli örnekleyerek mevzuyu şurda bi yere bağlıycam
filan derken beynimi ter bastı terbiyesizim!.
ne zormuş bea!.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder