26 Ağustos 2014 Salı
25 Ağustos 2014 Pazartesi
yaşar yıldız dan
Kelebek Düşüydü Bizimki...
...Kelebek Düşüydü Bizimki
Sekizinci renk olamadık gökkuşağında.
Sen bir ucundaydın, ben bir ucunda.
İlkyaz yağmurlarından, damla damla
günışığı biriktirmiştik avuçlarımızda.
Denizkızları şarkılar söylüyordu dolunayda,
uzak bir kıyının kristal kayalıklarında.
...Biz kelebekçe düşlere daldık.
Unuttuk ak köpüklü kıyılarda sevişmeyi.
Aşkları bile düşlere bıraktık.
Işığın her rengini,
gözbebeklerimize yasakladık.
Erikler çiçek açtı umursamadık.
Kırlangıç yavruları kanatlanıp uçtu.
Biz ırmaklarımızda ayrı ayrı aktık.
Yaşamsız zamanların dal uçlarında,
kozalar örmüştük dörtbir yanımıza.
Uyanmadık, uyanamadık.
...Kelebek Düşüydü Bizimki
Sekizinci renk olamadık gökkuşağında.
Sen bir ucundaydın, ben bir ucunda.
İlkyaz yağmurlarından, damla damla
günışığı biriktirmiştik avuçlarımızda.
Denizkızları şarkılar söylüyordu dolunayda,
uzak bir kıyının kristal kayalıklarında.
...Biz kelebekçe düşlere daldık.
Unuttuk ak köpüklü kıyılarda sevişmeyi.
Aşkları bile düşlere bıraktık.
Işığın her rengini,
gözbebeklerimize yasakladık.
Erikler çiçek açtı umursamadık.
Kırlangıç yavruları kanatlanıp uçtu.
Biz ırmaklarımızda ayrı ayrı aktık.
Yaşamsız zamanların dal uçlarında,
kozalar örmüştük dörtbir yanımıza.
Uyanmadık, uyanamadık.
bilemedim...
saran bayyyaaan
- herkes is is is istediğini yapar.
- yap yap yap yapar istediğini.
- biliyorsunuz bazen oturur öyle düşünürüm.
- öyleyse funky sesi duyalım.
- BİR DAHA UMARSIZ YAŞAMALAR YOK
BİR DAHA UMARSIZ YAŞAMALAR YOK.
- peki ya akademi, akademik ses ne diyor.
- akademik sesi funk’la, çıkart at.
- umarım sizi takip edebiliyorumdur.
-
umarım. biz diyoruz ki lavanta çiçeği bir gökyüzü altında, turuncu /
turkuaz çizgili toprakların üstünde beyaz kır çiçekleri yağmurunda yani
PİRİNÇ, PİRİNÇ tarlalarında pantolonlarımızın paçalarını sıvamış
girerken tam suya, ilerde kırmızı kayalıkların üstüne tünemiş KALBİNİ
YEŞİL YAPRAKLARIN ARASINDAN ÇIKARAN ADAMIN farkına vardığımızda çok çok
geç kalınmamakla birlikte belli bir eziklik duygusuyla hareket edip her
bir yöne rastgele dağıldığımızda sanki o bütün gece (sabaha kadar
konuşulduğu için) uyumamışların gündoğumunu izlemek ve günün ilk
çaylarıyla bir ay çöreğini paylaşmak üzere deniz kıyısında bir kahveye
girişimizi, …
- come on, come on, let’s hear the funky sound!
- turuncu / mavi
bir havaalanı pistinde, bereketli topraklar üstünde, yavaşça uykuya
kayan bir çocuğunki gibi ellerimiz birleştiğinde, yani ki artık kendimiz
dahil hiçbir düşman kalmadığında, …
- hadi hadi artık funky soruyu sor:
- dans adımları atarak benime dairenin dışına çıkar mısın?
22 Ağustos 2014 Cuma
kendine sürgün kadın
Kendine Sürgün Kadın....
Çalıntı bir hikâyeyle girdim hayatına
Aslında ben yoktum
Ya da
Yasal değildim
Dokundum bedeli ödenmemiş hikâyene
İçim titredi
Sokuldum
Canım yandı
Çekiliyorum
Durduramadığım titremeler
Üşümekten değil dişlerimin heyecanı
Bir sarmaşı...ğım
Hikâyesine dolanamayan
Ellerimdeki kızıl dua
Ağırlığı içimi yakan
Ne olur ‘’olma’’sınlarım, riya
Olsun diyemeyen dilime hüküm
Sus
İçinde kalan bir ahın dumanı son nefes
Kıvrılan
İnce ince zehir
Derince sızı
Tepeden tırnağa ihram
Tepeden tırnağa
Siyah
Aşk
Hep ertelenen düşler ülkesinde terkedilmiş yalnızlık
Zencefil kokulu sersemlik ayakuçlarıma düşen
Su, ışık ve aşk hangisi daha sır
Sır mıdır?
Sırra saklanan günah
Bahtıma düşen
Süveyda ah !
Neftî susuşlar bıraktı
Sol yanımdan yaktı
Söz
Çekiyorum hüzün kokulu sözcüklerimi
Gözlerine bayat imgeler saplı çocuk
Yokum ben hadi bul beni diyor yutkunuşlarım
Sığınaklarım yok
Saklayamadığım düşlerime sığıntı ol
Sen de çöreklen en diplerine
Gülüşlerimde don...
alıcısı belli mektup
Ne çok sustuk! Yetmez mi!?
Nasılsın!?
diye meraklanıyorum günlerdir.yazmıyorsun.
belki unuttun, sildin herşeyi
Kızgınsın bana belki de bilmiyorum.Söylemiyorsun.
Hiç birşey söylemiyorsun da
gülümseyen gözlerini görüyorum,mutlu oluyorum
bir kaç dakika
sonra yine kayboluyorsun.
Özlüyorum.
Özlüyorsun.binbir telaş içinde nefes alma duraklarımızı,molaları..
Kalbimizin en sıcak yerindeyiz.biliyoruz.huzurla kapanacak gözlerimiz sonunda.masumuz!
Korkma!
Dünya telaşesi mi, hayat gailesi mi anlayamadığımız bi rüzgarda savruluyoruz..
Yine çok kalabalık buralar...
Doğanlar kadar ölenler oldu.hem güldü, hem çok ağladı insanlar...
çocuklar marifetlerini sergiledi pembe tütü giydi kızlar..oğlanların yine maviydi taytları!
Gülümsedik.
Bir yıl daha yarılanıyor sessizce..Görmüyor musun!?
Hasta oluyorum yalnız kalınca..geceyi daha az seviyorum..uykuyu görev,yemeği iş sayıyorum..
Özlüyorum.gülümsediğimiz her anı..
Seviyorum hâlâ..eski mektupları okumayı..
Biz... diyorum...
Ne alemdik...bu kadar elalem içinde..
Başka gülüyorduk...başka sarılıyorduk...
Şikayet etmiyorum.
zaten son şikayetim yanımda kopya çeken çocuğun bakışlarıydı!
Havalarda bi tuhaf!
artık kavaklardan pamuklar dökülmüyor mu ne!
her şeyi mi özlüyorum nedir
en çok da yaşlanıyorum.
bu da şikayet değil..! bunalıyorum der gibi..!
yaş lanıyorum.
..büyüyorum.
az
ya da
hiç
özlememem gerektiğini öğreniyorum.
dua ediyorum!
sana, bana, onlara!
her şey güzel olacak inanıyorum.
Tatlıyı sevmiyorum biliyorsun.
Bi tek çayda...
Pazarlık yaptım doktorumla..günde iki büyük bardak çaya iki kesme şeker!
o da gülümsüyor.
aynı senin gibi..!
babama çekmişim ben.
çayın yanı boş olmaz der hep,en azından petibör büskivi olmalı..
haberleri izlerken ağlıyoruz birlikte,...insanlığa..
yanıyoruz..
yanılıyoruz, her kapı çaldığında beklediklerimiz çıkmıyor.
hep bi alacak verecek davası..
birikmiş özlemlerin hesabını soran yok!
neyi yargılıyorum ki ben!
kin sahibi oldum kırk yılda..niye!?
İçini kararttı bu mektup
bitirmek istiyorum...
Velhasılı iyiyim ben!
Sadece bir cümle ile "İyiyim ben de" yazsan!??
yeter.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)